Aytekin Manici

Aytekin Manici


YAZ GELİRKEN HAVUZ BAŞINDA ŞEZLONG KAPMA OLİMPİYATLARI VE OTELLERDE İLK YARDIM VE CANKURTARANIN ÖNEMİ

06 Mart 2018 - 00:30 - Güncelleme: 28 Nisan 2020 - 09:29

Öncelikle şu şezlong kapma olayına değinmek istiyorum. Havuz başında sınırlı sayıdaki şezlongları rezerve etmek için havlu koyanda, rezerve için konulmuş havluları kaldırıp atıp şezlonga yatanda, şezlong savaşlarına müdahale etse bir dert, etmese bir dert olan ve her şart altında zorda kalan otel yönetimleri de konularında kendince haklılar bence.

Herkesin haklı olduğu bu konuda çözüm; havuz alanına, misafir sayısı kadar şezlong koymaktan geçiyor ama burada da kısıtlı havuz alanı ve maliyet konusu çıkıyor karşımıza. Bence 3 ucu da kakalı bir konuda, çok ama çok dikkatli olmak lazım. Zira konu savaşa sebep olacak türden bir kısır döngü.

Bu girişten sonra;

Otel havuzlarında gördüğüm bazı hususlar var, faydalanmak isteyenler için bunları paylaşmak istiyorum.

Turistik tesislerin belgelendirilmesi ve niteliklerine dair düzenlemelerde bulunan 2005/8948 sayılı yönetmeliğin 31. maddesi gereği otellerde bulunan her havuzda, bronz ve sahilde gümüş sertifikalı cankurtaran bulundurma zorunluluğu vardır. Denizde bulundurulan gümüş bröveli cankurtaran, sadece cankurtaran görevini ifa etmeli, beach boya (plajcı çocuğa) ait görevler cankurtarana yüklenmemeli ve cankurtaran beach boy gibi çalıştırılmamalıdır. Çünkü onun gözü her daim suda ki misafir üzerinde olmalıdır.

Ekstra görevler verilen gümüş belgeli bir cankurtaran, iş ağır gelmeye başlayınca, o oteldeki işi bırakıp daha rahat çalışıp, sadece cankurtaranlık yapacağı bir otel plajında iş bulmakta ve o cankurtarana 500-600 tl belge masrafı yapıp, belgeyi aldırtan otelci de, o otele tatil yapmaya gelen misafirde dolaylı şekilde mağdur olmaktadır.

Havuz başında bulundurulması gereken bronz belgeli cankurtaranda ise durum daha da enteresan. Havuzda bronz belgeli cankurtaran var ama barmen, meydancı, garsonluk gibi ekstra işlerle de görevlendirilen cankurtaranlar, bu işleri yapmaktan cankurtaranlık yapacak vakit bulamıyor ve herhangi bir boğulma anında misafirler, cankurtaran zamanında müdahalede bulunamadığı için bu durumdan zarar görüyorlar ve dolayısı ile şikayetçi oluyorlar. Bir birinden bağımsız 2 havuza 1 tek cankurtaran koymak ve cankurtarana başkaca görevler yüklemek ise tam bir felaket.

Her şeyin bir kullanma kılavuzu olduğu gibi, havuzun ve denizin de bir kullanma kılavuzu olmalı ve bu kurallar otel yönetimince yazılı olarak kullanıcılara bildirilmelidir.

Bir panoda yazılı olarak belirtilmesi gereken bu kurallar şöyle sıralanabilir.

Yüzme bilseler dahi, 14 yaşa kadar çocukların sorumluluğu anne ve babalarındadır.
Havuz kullanma saatleri 08/17:00 saatleri arasıdır. Bu saatler dışında havuz kullanımından doğabilecek olası zararlardan otel yönetimi sorumlu değildir.
Kaydırak kullanma talimatı ayrıca kaydırak çevresinde belirtilmiş olup, kurallara aykırı davrananların uğrayacağı zarardan otel yönetimi sorumlu değildir.
Kaydırak çalışma saatleri haricinde kaydıraklara tırmanan ve kaydırakları susuz kullananların göreceği zararlardan otel yönetimi sorumlu değildir.
Havuz alanı kaygan olup misafirlerin havuz başında koşmamaları, havuza balıklama atlamamaları ve maksimum düzeyde dikkatli olmaları önemle duyurulur.
Havuz derinliği yetişkin havuzunda 1.40, çocuk havuzunda 40 cm'dir. Havuzu kullananların bu ölçülere göre hareket etmeleri önemle duyurulur.
Havuzda cankurtaran bulunmakta olup, çalışma saatleri 08:00/ 12:00- 13:30/ 17:00 dır. Cankurtaran İmdat beye ait cep tel numarası : 0505 0707070 dır.
Cankurtaranın olmadığı saatlerde havuzu, kaydırakları ve denizi kullanan misafirlerin uğrayabileceği olası zararlardan otel yönetimi sorumlu değildir.
Otelimizde revir bulunmakta olup, revirde bulunan sağlık görevlisinin çalışma saatleri 08:00/ 12:00- 13:30/ 17:00 dır .Sağlık görevlisi Yettim beye ait cep telefon numarası 0507 0707070 dır.
Havuza giren bebeklerin bebek bezi yerine havuz için özel yapılmış mayo, bebek bezi ile havuza sokulması her şeyden önce kendi bebeğinizin sağlığı için önemlidir.
Otel havuzlarında temizlik, kimyasal olarak şartlandırılmış havuz suyunun asit, klor ile dezenfekte edilmesi, su içinde oluşan partikül halindeki pisliklerin dibe çöktürülmesi, vakumlu emicilerle toplanması, bu işlemlere tabi tutulan suyun havuz dairesinde ki özel filtrelerden geçirilmesi sureti ile yapılmaktadır. (Havuz suyu hiç değiştirilmiyor, bu yüzden su kirlidir gibi bir yargı, doğru olarak bilinen yanlış bir şehir efsanesinden ibarettir !!!) ;))))
Fantezi madde ;)) Havuza çiş yapanlar kamera ile görüntülenmekte olup, en yakın WC 10 metre ileride hizmetinize sunulmaktadır ;))
Havuz çevresinde ve içinde yiyecek tüketilmemesi önemle rica olunur, özellikle cips, çikolatalı pasta gibi yağlı ürünler havuzun hijyen dengesini bozmaktadır.
Hepimizin zaman zaman başına gelen ve yanlış yorumladığımız bir diğer konu ise kulağa su kaçma olayıdır.

Kulağına su kaçtığı için tek ayak üzerinde sıçrayan, bir eli ile su kaçtığına inandığı kulağını tıkayıp, kulağına tazyik yaparak kulağını açmaya çalışan, ağzını yırtılırcasına ayırarak kulağını açmaya çalışan insanlar görürsünüz, hatta bu kişi bazen kendimizde olabiliyoruz.

Kulağa su kaçma dediğimiz olay aslında kulakta birikmiş kulak içi pisliğinin, suyu görünce yumuşayarak şişmesi ve kulak içini tıkamasından ibaret bir olaydır. Tıkanıklığın uzun sürmesi, ağrı ve çınlama yapması durumunda en sağlıklı çözüm bir doktora başvurarak, kulağı yıkatmak ve kulağı tıkayan pislikten kurtulmaktır.

Yaz gelirken tüm okurlara iyi tatiller dilerim, şimdilik aklıma gelenler bu kadar ...;))

Saygılarımla

Aytekin Manici

YORUMLAR

  • 0 Yorum