Ertesi Gün Hapı ile İlgili, Bilmeniz Gerekenler.

Spiral, doğum kontrol hapları, aylık iğneler, kondom… Günümüzde istenmeyen gebelikleri önlemek için başvurulabilecek birçok doğum kontrol yöntemi var.

Ertesi Gün Hapı ile İlgili, Bilmeniz Gerekenler.
06 Kasım 2020 - 12:12
Günümüzde istenmeyen gebelikleri önlemek için başvurulabilecek birçok doğum kontrol yöntemi var. Ancak bazen kondom yırtılması, spiral kayması gibi durumlar ile karşılaşılabiliyor ve plansız gebeliklerin oluşma ihtimali söz konusu olabiliyor. İşte böylesi acil durumlarda gebeliğin oluşmasını önlemek için başvurulan ertesi gün hapı, içerdiği yüksek doz progesteron hormonu sayesinde istenmeyen gebelikleri büyük ölçüde engelliyor.
Yüksek miktarda progesteron hormonu içeren ertesi gün hapı, korunmasız cinsel ilişkilerden sonra gebeliği önlemek amacıyla kadınlar tarafından oral yolla alınan bir ilaçtır.
Eczanelerden reçetesiz bir şekilde alınabilen bu haplar, içeriğindeki yüksek hormon sayesinde yumurtanın sperm tarafından döllenmesini güçleştirmekle birlikte, döllenen yumurtanın da rahim duvarına tutunmasını önlemeye yardımcı olur.
Böylece gebelik ihtimali olabildiğince azalır. Ancak bu ilaçlar, yüksek miktarda hormon içerdiği için ciddi yan etkilere sebep olabiliyor.
Bu nedenle ertesi gün haplarının rutin doğum kontrol yöntemi olarak algılanmaması ve yalnızca kondom yırtılması gibi beklenmedik durumlarda kullanılması gerekiyor.
Aksi halde, kişinin hormonal dengesini alt üst ederek birçok sağlık sorununa sebep olabiliyor.
Korunmasız cinsel ilişkilerden sonra istenmeyen gebeliklerin oluşmasını önlemek amacıyla kullanılan ertesi gün hapları, cinsel ilişkiden sonra ne kadar erken içilirse koruyuculuğu o kadar yüksek olur.
İlk 24 saatte alınan hapların koruyuculuğu %90 civarındadır. Gün geçtikçe, ertesi gün hapının gebelikten koruma başarısı da aynı oranda düşer. İlişkiden sonraki 5. gün ise ilacın hiçbir etkisi olmayabilir.
Kısacası; halk arasında bilinenin aksine, ertesi gün hapları korunmasız cinsel ilişkiden bir gün sonra değil, ilişkinin hemen ardından bile alınabilir.

Ertesi gün haplarının kullanımı, markaya göre değişiklik gösterebiliyor. Örneğin bazı markalar tek dozda etki ederken, bazı markalarda iki doz kullanılması gerekiyor. Bu nedenle ilaç alınırken nasıl kullanılması gerektiği ile ilgili mutlaka eczacıya danışılması ve prospektüsü dikkatli bir şekilde okunmalıdır.
Bununla birlikte bazı ilaçların ilişkiden sonraki ilk 5 gün içinde koruma sağlayabildiği, bazılarında ise sürenin daha kısıtlı olduğu bilinmeli ve ilaç seçimi buna göre yapılmalıdır.
Gebeliğin oluşması için follop tüplerinde canlı olan yumurtanın sperm tarafından döllenmesi gerekir. Spermin, kadın vücudunda 2 güne kadar canlı kalabildiği biliniyor. Bu da spermin follop tüplerine ulaştıktan sonraki 2 gün içinde yumurtlama olması durumunda, gebeliğin oluşabileceği anlamına geliyor. Ancak korunmasız cinsel ilişkiden sonra içilen ertesi gün hapları, içeriğindeki progesteron hormonu sayesinde yumurtlamayı geciktiriyor.
Bu sayede sperm ile yumurta hücresinin buluşması önlenerek gebeliğin önüne geçiliyor. Ayrıca yumurta, follop tüplerinde sperm tarafından döllenmiş olsa bile, ertesi gün hapları embriyonun rahme tutunmasını zorlaştırarak gebeliği önlemeye yardımcı oluyor.
Ertesi gün hapları yüksek dozda hormon içerir. Bu nedenle doğum kontrol hapları gibi düzenli kullanılması durumunda çok ciddi yan etkiler ortaya çıkar. Ayda birden fazla alınması, kişinin tüm hormonal dengesini alt üst eder. Hormonal dengenin bozulması ise adet düzeninin bozulmasından kalp damar hastalıklarına, hatta kanser oluşumuna kadar çok ciddi sağlık sorunlarına sebep olabilir. Bu yüzden ertesi gün hapı, yalnızca kondom yırtılması gibi acil durumlarda başvurulması gereken bir ilaçtır. İlacın ilk kullanımında dahi bazı yan etkiler görülebilir. Hatta bu yan etkiler bazen erken hamilelik belirtileri sanılabiliyor. En sık karşılaşılan yan etkiler ise karın ağrısı, lekelenme, bulantı ve kusmadır. Eğer ilaç alındıktan 3 saat sonra kişi kusarsa, ilacın bir koruyuculuğu kalmayabilir ve yeniden alınması gerekebilir. Şikâyetlerin artarak devam etmesi durumunda ise mutlaka en yakın sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır.

 

YORUMLAR

  • 0 Yorum