Uzman isimden Alzheimer olmamak için öneri
Nöroloji Uzmanı Dr. Melih Vural, “Sebzeler üretilirken ayrık otlar temizlensin diye ot ilacı diye bir ilaç atılıyor. Sebzelere bir şey yapmıyor, diğer otları temizliyor. Fakat o ilaç sebzelerin üzerinde kalıyor. Bu Alzheimerdan kansere kadar birçok hastalığa neden oluyor. Bu nedenle sebzelerinizi aldığınızda yarım saat karbonatlı suda bekletin” dedi.
Editör: Alanya Time - 2
20 Eylül 2024 - 16:12 - Güncelleme: 20 Eylül 2024 - 16:28
Konyaaltı Belediyesi, günümüzde ciddi bir halk sağlığı sorunu haline gelen Alzheimer hastalığına dikkati çekmek ve bu konuda farkındalık uyandırmak için 'Alzheimer Farkındalık Buluşması' gerçekleştirdi. Etkinliğe katılan Japon Öğretim Üyesi İkuko Murakami, Alzheimer’e karşı Japonya'daki çalışmalar hakkında bilgiler verdi. Konyaaltı Belediyesi, günümüzde ciddi bir halk sağlığı sorunu haline gelen Alzheimer hastalığına dikkati çekmek ve bu konuda farkındalık uyandırmak için 'Alzheimer Farkındalık Buluşması' gerçekleştirdi. Etkinliğe konuşmacı olarak katılan Nöroloji Uzmanı Dr. Melih Vural, Akdeniz Üniversitesi (AÜ) Sağlık Bilimleri Fakültesi Gerontoloji Bölümü Dr. Öğretim Üyesi İkuko Murakami ve AÜ Sağlık Bilimleri Fakültesi Gerontoloji Bölümü’nden Araştırma Görevlisi Özlem Özgür, Alzheimer hakkında vatandaşları bilgilendirdi.
“KEŞKE GENÇLER DE KATILSAYDI“
Etkinlikte AÜ 60+ Tazelenme Üniversitesi Kurucu ve Gönüllü Öğretim Üyesi Nöroloji Uzmanı Melih Vural, vatandaşlara Alzheimerdan korunma yollarını anlattı. Nüfusun gerek ülkemizde gerekse dünyada giderek hızlandığını belirten Dr. Vural, 2050 yılında her 3 kişiden birinin 60 yaşında olacağını ifade etti. Uzun yaşamda önemli olan noktalardan birinin beyin sağlığını korumak olduğunu kaydeden Dr. Vural, “Beyin sağlığımızı korumaya, Alzheimerdan korunmaya erken yaşlardan itibaren başlamamız gerekiyor. Bakıyorum etkinliğimize çok sayıda kişi gelmiş ama keşke gençlerimiz de aramızda olabilseydi. Çünkü Alzheimer erken yaştan itibaren önlem alınması gereken bir hastalık. Yapılan bir araştırmada yeni doğan bebekten alınan kanda tarım ilaçları, hazır gıda paketleri gibi birçok zararlı madde tespit edilmiş. Çocuk zaten bu yükle hayata geliyor. Bu nedenle çocukluktan itibaren yeme alışkanlığı ve yaşam şekliyle insan Alzheimerdan korunmaya çalışmalı” dedi.
“OT İLACI ÇOK TEHLİKELİ”
Yiyip içtiklerimizden yaşam şeklimize kadar her şeyin Alzheimera neden olabildiğine vurgu yapan Dr. Vural, nasıl beslenilmesi gerektiği konusunda şu bilgileri verdi:
“Sebzeler üretilirken ayrık otlar temizlensin diye ot ilacı diye bir ilaç atılıyor. Sebzelere bir şey yapmıyor, diğer otları temizliyor. Fakat o ilaç sebzelerin üzerinde kalıyor. Dünyada birçok yerde bu ilaç yasaklandı fakat Türkiye’de internetten bugün sipariş verin, yarın kapınızda. Bu Alzheimerdan kansere kadar birçok hastalığa neden oluyor. Bu nedenle sebzelerinizi aldığınızda yarım saat karbonatlı suda bekletin. Sirkede değil, karbonatta. Bakliyatlarda pektin denilen bir madde bulunuyor. Alzheimer hastalarına çok fazla bakliyat önermiyorum. Ama yiyeceklerse de düdüklüde pişirerek yesinler. Mangal tavsiye etmiyorum. Yanan ürünler çok tehlikeli, seviyoruz biliyorum. En iyi yemek kısık ateşte uzun sürede pişen tencere yemeğidir. Magnezyum beyin sağlığı için çok önemli. Egzersiz ve ketojenik diyet çok önemli. Gıdalarınızdan baharatı eksik etmeyin. Özellikle de sumağı.Ev yapımı turşu tüketin. Deniz balıkları, köy tavuğu ve yabanıl hayvan eti tüketin.”
MURAKAMİ, JAPON MODELİNİ ANLATTI
Akdeniz Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Gerontoloji Bölümü Dr. Öğretim Üyesi İkuko Murakami de, Japonya’da demans hastalarına nasıl bir bakım hizmeti verildiği ve Japonya’da bulunan Günlük Bakım Merkezi Kogure Gakuen hakkında bilgiler verdi. Japonların dünyada ömür ortalamasında 1. sırada yer aldığını ifade eden Murakami, Japonya’da 100 yaş üzerinde 90 bin kişi bulunduğunu, her 3 kişiden birinin ise 65 yaşında olduğunu söyledi. Yaşlanmaktan en çok korkulan şeyin Alzheimer olduğunu dile getiren Murakami, “Açıkçası ben de çok korkuyorum. Ama bundan korunmak için de yapılması gereken şeyler var. Onlara dikkat edeceğiz” dedi. Japonya’da demans hastalarına bakım hizmetlerinin çok gelişmiş olduğunu dile getiren Murakami, “Japonya’da hem huzurevleri gibi yatılı merkezler, hem de Alzheimer hastalarının günlük kalacağı bakım merkezleri bulunuyor. Bu merkezlerde hastalara örgü örme, satranç ve su doku oynatma, spor yapma gibi etkinlikler yapılıyor. Günlük Bakım Merkezi Kogure Gakuen'de ise hastalara üniversite eğitimi veriliyor. Çünkü beyni iyi çalıştıran eğitimler Alzheimerda çok önemli” diye konuştu.
“ALZHEİMER HASTASI YER DEĞİŞTİRMEMELİ”
Akdeniz Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Gerontoloji Bölümü Araştırma Görevlisi Özlem Özgür de Alzheimer hastalarıyla nasıl yaşanması gerektiği konusunda katılımcıları bilgilendirdi. Özgür, Alzheimer hastalığının uzun ve 7-24 bakım gerektiren bir hastalık olduğunu bu nedenle ailelerin zorlandıklarını dile getirdi. Alzheimer hastalarının evlerinde bakılması gerektiğini, bu hastaların çok fazla yer değiştirmemesi gerektiğine vurgu yapan Özgür, “Başka kişi bakacaksa bile evindeki ortamdan çıkarılmamalı. Çok fazla misafirliğe götürülmemeli. Çünkü gittiği yerde tuvalet banyoyu bulamadıklarında bu hastalar çok fazla kaygı yaşıyor” dedi. – İHA
“KEŞKE GENÇLER DE KATILSAYDI“
Etkinlikte AÜ 60+ Tazelenme Üniversitesi Kurucu ve Gönüllü Öğretim Üyesi Nöroloji Uzmanı Melih Vural, vatandaşlara Alzheimerdan korunma yollarını anlattı. Nüfusun gerek ülkemizde gerekse dünyada giderek hızlandığını belirten Dr. Vural, 2050 yılında her 3 kişiden birinin 60 yaşında olacağını ifade etti. Uzun yaşamda önemli olan noktalardan birinin beyin sağlığını korumak olduğunu kaydeden Dr. Vural, “Beyin sağlığımızı korumaya, Alzheimerdan korunmaya erken yaşlardan itibaren başlamamız gerekiyor. Bakıyorum etkinliğimize çok sayıda kişi gelmiş ama keşke gençlerimiz de aramızda olabilseydi. Çünkü Alzheimer erken yaştan itibaren önlem alınması gereken bir hastalık. Yapılan bir araştırmada yeni doğan bebekten alınan kanda tarım ilaçları, hazır gıda paketleri gibi birçok zararlı madde tespit edilmiş. Çocuk zaten bu yükle hayata geliyor. Bu nedenle çocukluktan itibaren yeme alışkanlığı ve yaşam şekliyle insan Alzheimerdan korunmaya çalışmalı” dedi.
“OT İLACI ÇOK TEHLİKELİ”
Yiyip içtiklerimizden yaşam şeklimize kadar her şeyin Alzheimera neden olabildiğine vurgu yapan Dr. Vural, nasıl beslenilmesi gerektiği konusunda şu bilgileri verdi:
“Sebzeler üretilirken ayrık otlar temizlensin diye ot ilacı diye bir ilaç atılıyor. Sebzelere bir şey yapmıyor, diğer otları temizliyor. Fakat o ilaç sebzelerin üzerinde kalıyor. Dünyada birçok yerde bu ilaç yasaklandı fakat Türkiye’de internetten bugün sipariş verin, yarın kapınızda. Bu Alzheimerdan kansere kadar birçok hastalığa neden oluyor. Bu nedenle sebzelerinizi aldığınızda yarım saat karbonatlı suda bekletin. Sirkede değil, karbonatta. Bakliyatlarda pektin denilen bir madde bulunuyor. Alzheimer hastalarına çok fazla bakliyat önermiyorum. Ama yiyeceklerse de düdüklüde pişirerek yesinler. Mangal tavsiye etmiyorum. Yanan ürünler çok tehlikeli, seviyoruz biliyorum. En iyi yemek kısık ateşte uzun sürede pişen tencere yemeğidir. Magnezyum beyin sağlığı için çok önemli. Egzersiz ve ketojenik diyet çok önemli. Gıdalarınızdan baharatı eksik etmeyin. Özellikle de sumağı.Ev yapımı turşu tüketin. Deniz balıkları, köy tavuğu ve yabanıl hayvan eti tüketin.”
MURAKAMİ, JAPON MODELİNİ ANLATTI
Akdeniz Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Gerontoloji Bölümü Dr. Öğretim Üyesi İkuko Murakami de, Japonya’da demans hastalarına nasıl bir bakım hizmeti verildiği ve Japonya’da bulunan Günlük Bakım Merkezi Kogure Gakuen hakkında bilgiler verdi. Japonların dünyada ömür ortalamasında 1. sırada yer aldığını ifade eden Murakami, Japonya’da 100 yaş üzerinde 90 bin kişi bulunduğunu, her 3 kişiden birinin ise 65 yaşında olduğunu söyledi. Yaşlanmaktan en çok korkulan şeyin Alzheimer olduğunu dile getiren Murakami, “Açıkçası ben de çok korkuyorum. Ama bundan korunmak için de yapılması gereken şeyler var. Onlara dikkat edeceğiz” dedi. Japonya’da demans hastalarına bakım hizmetlerinin çok gelişmiş olduğunu dile getiren Murakami, “Japonya’da hem huzurevleri gibi yatılı merkezler, hem de Alzheimer hastalarının günlük kalacağı bakım merkezleri bulunuyor. Bu merkezlerde hastalara örgü örme, satranç ve su doku oynatma, spor yapma gibi etkinlikler yapılıyor. Günlük Bakım Merkezi Kogure Gakuen'de ise hastalara üniversite eğitimi veriliyor. Çünkü beyni iyi çalıştıran eğitimler Alzheimerda çok önemli” diye konuştu.
“ALZHEİMER HASTASI YER DEĞİŞTİRMEMELİ”
Akdeniz Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Gerontoloji Bölümü Araştırma Görevlisi Özlem Özgür de Alzheimer hastalarıyla nasıl yaşanması gerektiği konusunda katılımcıları bilgilendirdi. Özgür, Alzheimer hastalığının uzun ve 7-24 bakım gerektiren bir hastalık olduğunu bu nedenle ailelerin zorlandıklarını dile getirdi. Alzheimer hastalarının evlerinde bakılması gerektiğini, bu hastaların çok fazla yer değiştirmemesi gerektiğine vurgu yapan Özgür, “Başka kişi bakacaksa bile evindeki ortamdan çıkarılmamalı. Çok fazla misafirliğe götürülmemeli. Çünkü gittiği yerde tuvalet banyoyu bulamadıklarında bu hastalar çok fazla kaygı yaşıyor” dedi. – İHA
YORUMLAR