Dünya yazarı Şahbaz'dan Bitcoin yorumu: Ulusal güvenlik açısından da bir nimet

Dünya gazetesi yazarı Ussal Şahbaz, 'uluslararası sistemin giderek dijital kodaman şirketlerin tahakkümüne girdiği' görüşünü dile getirerek "Hiçbir zaman kapanamayacak bir Bitcoin cüzdanına sahip olmak sadece ekonomik değer açısından değil, ulusal güvenlik açısından da bir nimet" dedi.

Dünya yazarı Şahbaz'dan Bitcoin yorumu: Ulusal güvenlik açısından da bir nimet
19 Şubat 2021 - 12:03
Dünya gazetesi yazarı Ussal Şahbaz, dolara karşı değeri sürekli katlanan dijital para birimi Bitcoin'le ilgili olarak bir köşe yazısı kaleme aldı.

'Bitcoin yasaklanmalı mı?' başlıklı yazısında sözlerine "2020 yılında sattığımız, yani TL’ye yatırdığımız Merkez Bankası rezervlerini Bitcoin’e yatırsaydık Merkez Bankamızın rezervi bugün dolar cinsinden en az beş kat artmış olacaktı. Tabii ki dünyada Bitcoin cinsinden rezerv tutan merkez bankası henüz yok" diye başlayan Şahbaz, şöyle devam etti:

"Bitcoin’in önlenemez yükselişinin ardındaki esas nedeni de büyük ekonomilerin merkez bankalarının davranışlarında aramak lazım. Bu hafta gazetemizde Gündüz Fındıkçıoğlu’nun yazdığı gibi 'Fed bilançosu Lehman öncesi USD 870 milyar iken şimdi USD 7.42 trilyona çıkmış durumda. Bilanço 9 Mart 2020’de USD 4,31 trilyon idi.' Merkez bankalarının sınırsız para basması bankalarının varlık nedeni olan piyasadaki göreli fiyat dengelerini bozduğu için parasının değerini korumak isteyen yatırımcıların ihtiyacına Bitcoin cevap veriyor.
'Bitcoin bir menkul kıymete benziyor'
Medyada Bitcoin gibi kriptoparaların regülasyonuna dair haberleri okumaya alıştık. Türkiye’de ekonomi politikası anlamında böyle bir öncelik olmadığı halde piyasadaki bazı yerleşik oyuncuların bu haberleri yaydığını düşünüyorum. Regülatörlerin yani inovasyonlarla karşılaştıklarında tüm dünyadaki refleksleri birbirine benzer. Yeniliği ellerindeki mevcut kalıplara sokmaya çalışırlar. Bitcoin bir menkul kıymete benziyor, SPK regülasyonuna tabi olsun denebilir.
Fakat Bitcoin hisse senedi gibi ortaklık veya tahvil gibi bir alacaklılık hakkını temsil etmiyor. Bitcoin paraya veya ödeme aracına benziyor, o zaman Merkez Bankası regüle etsin denebilir. Fakat Bitcoin ile ödeme alan da veren de yok. Esas kullanım amacı paranın değerini dijital olarak saklamak. Bu açıdan Bitcoin altına benziyor denebilir ama ortada fiziki bir varlık yok. Mübadelelerin tamamı global olduğu için ithali veya ihracı mümkün değil. Bu bağlamda, ülkemizde son zamanlarda trend olan verilerin Türkiye’de tutulması gibi zorunlulukların Bitcoin için uygulanması da teknik olarak olanaksız."
Bazı ülkelerde regülatörlerin belli bir sınıfa sokamadıkları inovasyonları toptan yasakladığını belirten Şahbaz, buna örnek olarak Hindistan Merkez Bankası'nı gösterdi.

Hindistan Merkez Bankası'nın 2018 yılında Bitcoin'i yasakladığını, sonra bu kararın yüksek mahkeme tarafından iptal edildiğini vurgulayan Şahbaz, "Şimdi Hindistan Bitcoini yasaklayan kanuni düzenlemelere hazırlanıyor. Benzer şekilde, Afrika’nın en büyük ekonomisi Nijerya’da geçen hafta Bitcoin borsalarının faaliyetini durdurdu" diye yazdı.

'Tasarrufları adeta dijital altın gibi Bitcoin’de tutmanız ve SWIFT sistemine bağlı kalmadan kullanmanız mümkün'
Şahbaz, Bitcoin'in her şeyden önce Türkiye gibi tasarruf eksiği olan ülkeler için kolay erişilebilen bir tasarruf aracı olduğunu ifade ederek, "Dahası, eğer Türkiye gibi orta boy ekonomiler perspektifinden bakarsanız, küresel finansal sistem için güvenli bir şekilde var olmanın yollarından biri. Tasarrufları adeta dijital altın gibi Bitcoin’de tutmanız ve SWIFT sistemine (dolayısıyla potansiyel Amerikan yaptırımlarına) bağlı kalmadan kullanmanız mümkün" görüşünü dile getirdi. 

"Twitter’ın Amerikan Başkanı’nın hesabını kapatmasında gördüğümüz gibi giderek dijital kodaman şirketlerin tahakkümüne giren uluslararası sistemde hiçbir zaman kapanamayacak bir Bitcoin cüzdanına sahip olmak sadece ekonomik değer açısından değil, ulusal güvenlik açısından da bir nimet" diyen Şahbaz, şunları kaydetti:

"Bitcoin aynı zamanda içinde farklı kriptoparaların olduğu bir inovasyon ekosisteminin merkezinde yer alıyor. Bu paralarla geliştirilen akıllı kontratlar yoluyla tüm finansal sistem gittikçe merkezsiz hale gelmeye başladı. Bir alan aşırı regüle edilirse o konudaki inovasyonlar başka ülkelerde olur.
'Bakalım biz hangi safta yer alacağız?'
Türk girişimcilerin peşinden koşan Estonya’dan Dubai’ye kadar birçok ülke zaten var. Fintek girişimcileri uluslararası finans merkezi İstanbul’da mı olsun yoksa bu ülkelere mi gitsin? Eğer hem finansal inovasyonda dünyayı yakalamak hem de ekonomimizi dinamik ve bağımsız tutmak istiyorsak kriptoparaların aşırı regülasyonundan kaçınmamız lazım.
ABD’denin SPK’sı SEC’nin yeni başkanı geçen aya kadar MIT Üniversitesi’nde kriptopara dersi veriyordu. Artık ülkeler inovasyona açık regülasyonları olanlar ve aşırı kısıtlayıcı regülasyonları olanlar diye ikiye ayrılacak. Bakalım biz hangi safta yer alacağız?"

YORUMLAR

  • 0 Yorum