Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Üsküdar'da cuma namazı çıkışında gazetecilerin sorularını yanıtladı.

“Nisan ayı filan… Bu süreç matematik bir süreç değil. Şu anda bize bu çalışmaları yürüten firmaların, başta TÜBİTAK olmak üzere verdikleri raporlar üzerinden hareket ediyoruz. Bize en erken nisan olabileceğini söylüyorlar. Ama bizim şu anda aşı ithali noktasında görüşmelerimiz var. Sayın Putin’le yaptığım görüşmeler var, Çin Sağlık Bakanı’yla bizim sağlık bakanımızın yaptığı görüşmeler var. Peyder pey şu anda oralardan en azından gönderilen bazı aşılarla da bizler gönüllüler üzerinde kullanmaya da başladık.”

Varlık Fonu ve Borsa İstanbul’un yüzde 10 hissesinin Katar’a satılmasıyla ilgili soruya Erdoğan, Türkiye’deki varlıkları “Küresel anlamda farklı bir yere oturtmak istiyoruz” yanıtını verdi:

“Varlık Fonu’nun resmen başkanı benim. Daha önce belli periyotlarla aldığımız kararları bundan sonraki süreçte de devam ettiriyoruz. Fevkalade bir durum yok. Önümüzdeki sürece yönelik Varlık Fonu’nu küresel anlamda çok daha farklı bir yere oturtmak istiyoruz. Örneğin dün Katar Emiri’nin Türkiye ziyareti aslında atılan bu adımlardan bir tanesidir. Şu anda en önemli hedefler dün attığımız imzalar. 11 anlaşma imzalandı, bunların içerisinde şu anda bazı firmaların kendi hisselerini satışlarından tutunuz da farklı ülkelerdeki şirketlerin hisselerini satın almaya kadar atılan adımlar var.”

Erdoğan, Kanal İstanbul projesinin ihale sürecine girildiğini ve hem yerli, hem küresel taleplerin arttığını açıkladı:
Önümüzdeki en büyük proje, benim ‘çılgın projem’ dediğim Kanal İstanbul projesidir. Yoğun bir şekilde talepler artıyor. Yerli ve küresel, bunlar var. Dikkat ederseniz şu an itibarıyla yine yatırımlarda herhangi bir durma söz konusu değil. Altyapı, üstyapı olarak yatırımlarımız devam ediyor. Ama bunlar içeriside dikkate değer bir numaralı proje Kanal İstanbul’dur. Projenin mimari ve teknik boyutu hazırdır ve artık işin ihale safhasına gelmiştir.
Bu görüşmeleri de Ulaştırma Bakanlığımızla Çevre Şehrircilik Bakanlığımızı birleştirerek ‘bu işi beraber yürüteceksiniz’ dedim. Bu adımı da en kısa zamanda atarak Kanal İstanbul projesiyle İstanbul çok daha farklı bir görünüme ve uluslararası anlamda da çok daha farklı bir güce ulaşacaktır.”