ALAÇATI - İZMİR

Alaçatı kuzeyde Ege Denizi, doğuda ormanlık Tanay Tibiat Parkı ve İzmir-Çeşme karayolu, güneyde Port Alaçatı Marina ve güneyde ise kabaca Rıza Ertan yolu ile sınırlanmıştır.

ALAÇATI - İZMİR
07 Şubat 2021 - 20:26

2000 yılı rakamlarına göre nüfusu 8.401 kişidir. 704 kilometrekarelik alanında birçok eğlence mekânı ve oteli barındıran Alaçatı, Ege Bölgesii'nin önemli tatil beldelerinden biridir.

Alaçatı' nın antik dönemdeki adı Agrillia' dır. Alaçatı ismini 'Alacaat' adı verilen bir Osmanlı aşiretinden alır. Osmanlı döneminde Alaçatı' da Rumlar ve Türkler yaşıyorlardı. Rumcada 'Alacaat' kelimesinin telaffuzu zor olduğu için 'Alacaat' zamanla değişir ve günümüzde kullanılan Alaçatı adını alır.



2010 yılından beri düzenlenmekte olan festivalde bölgede yetişen otlardan yapılan yemeklerle ot çeşitlerinin tanıtılması hedeflenmektedir. Festival ilkbahar aylarında yapılmaktadır.

Alaçatı, İzmir'in Çeşme ilçesine bağlı bir mahalle. Ege Denizi'ne kıyısı vardır. Tarihî taş evleri ve yılın 360 günü rüzgâr alması sebebiyle rüzgâr sörfüne elverişli plajları ile ünlüdür. Son yıllarda taş evleri sayesinde çok fazla gelişmiştir.
Arnavut kaldırımlı geçitler ve pembe ve kırmızı begonvil serpintileriyle büyümüş soluk taş evleri ile geleneksel Alaçatı kasabası, uykulu bir Rum balıkçı köyüne benziyor.



 
Ancak geleneksel taş villaları, lüks restoranlar ve mütevazı butik otellerden gizli avlu kafelerine, sanat galerilerine, antika dükkanlarına ve tasarımcı butiklerine kadar çok çeşitli olanakları gizler. Ünlü Çeşme yarımadasının en seçkin destinasyonu olan küçük kasaba, tarihi ambiyansı modern lüksle birleştiren Türkiye'nin St. Tropez'e verdiği cevaptır.



17. yüzyılda yakındaki bağlarda ve zeytin çiftliklerinde çalışmaya gelen Rumlar tarafından kurulan Alaçatı, lüks villaları, mükemmel mutfağı ve Ege'nin en güzel plajlarından bazılarına erişimiyle yavaş yavaş Türkiye'nin en seçkin turizm destinasyonlarından birine dönüştü.
“İnsanlar Alaçatı merkezine yakın olmayı seviyor çünkü burası eşsiz ve şirin bir kasaba” dedi. “Bu evlerin çoğu 100 veya daha fazla yıl önce inşa edildi ancak hepsi yenilenmiş ve bazı iç mekanları değiştirilmiş. Ayrıca bazı yeni yapılar göreceksiniz ve bunlar 100 veya 200 yıl önce kullanılanlarla tamamen aynı mimariyi kullanıyorlar. "






 

YORUMLAR

  • 0 Yorum