"Kokusuyla, tadıyla, kırk yıllık hatırıyla… 5 Aralık Dünya Türk Kahvesi Günü kutlu olsun"

Türklerin keşfettiği pişirme yöntemiyle ünlenen Türk Kahvesi adına UNESCO, 2013’te 5 Aralık’ı “Dünya Türk Kahvesi Günü” olarak ilan etti.

"Kokusuyla, tadıyla, kırk yıllık hatırıyla… 5 Aralık Dünya Türk Kahvesi Günü kutlu olsun"
05 Aralık 2022 - 10:46
Türkler, Yemen Valisi Özdemir Paşa’nın 1543 yılında kahveyi İstanbul’a getirmesiyle tanıştı. Türklerin keşfettiği pişirme yöntemiyle ünlenen Türk Kahvesi, kahvehanelerin açılmasıyla sosyal hayatın ve Türk kültürünün önemli parçalarından biri oldu. UNESCO, 2013’te 5 Aralık’ı “Dünya Türk Kahvesi Günü” olarak ilan etti.
Kokusuyla, tadıyla, kırk yıllık hatırıyla Dünya Türk Kahvesi Günü 5 Aralık'ta kutlanıyor. Bugüne özel Dünya Türk Kahvesi ile ilgili mesajları ve sözleri sosyal medya üzerinden paylaşmak isteyenler duygularını dile getiriyor.
Kırk yıl hatrı olan Türk kahvesi kültürümüzde önemli bir yer tutuyor.
UNESCO'nun Türk Kahvesini "İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası" olarak tanımladığı gün olan 5 Aralık, Dünya Türk Kahvesi günü olarak kutlanıyor.

TÜRK KAHVESİNİN TARİHİ NEDİR?

Araştırmacılar kahvenin14. yüzyıl başlarında Habeşistan'dan tüm dünyaya yayıldığını, çıkış yerinin de adının etimolojisi de kahve ile benzerlik gösteren Güney Habeşistan'daki Kaffa yöresi olduğunu belirtmektedir.

Sadrazam Özdemiroğlu Osman Paşa'nın babası olan Memlûk Çerkeslerinden Osmanlı'nın Yemen valisi Özdemir Paşa, lezzetine hayran kaldığı kahveyi İstanbul'a getirdi. Yeni hazırlama yöntemi ile kahve, güğüm ve cezvelerde pişirilerek Türk kahvesi adını aldı. Tahtakale'den başlayarak şehre yayılan kahvehaneler halk arasında yaygınlaşmasını sağladı.

Önceleri Arap Yarımadası'nda kahve meyvesinin kaynatılması ile elde edilen içecek, bu yepyeni hazırlama ve pişirme yöntemiyle özgün tadına kavuşmuştur. Kahve ile Türkler sayesinde tanışanAvrupa; uzun yıllar kahveyi, Türk kahvesi olarak bu yöntemle hazırlayıp tüketmiş, Brezilya ve Orta Amerika kaynaklı, arap türü, yüksek kaliteli kahve çekirdeklerinden harmanlanan ve tercihen kömür ateşinde ağır ağır, titizlikle kavrulan Türk Kahvesi, çok ince öğütülür. Bir cezve yardımıyla su ve isteğe göre şeker ilave edilerek pişirilir, bir fincan kahveye iki çay kaşığı kahve atılır. Küçük fincanlarla servis yapılır. İçilmeden önce telvesinin dibe çökmesi için kısa bir süre beklenir. Su, sanıldığı gibi kahvenin sonunda değil; kahveyi içmeden önce içilmektedir. Ayrıca tüm dünyada espresso ile en çok tüketilen kahve türüdür ki dünya genelinde hemen hemen her tür restoranın menüsünde bulunan iki kahveden biridir.

Günün her saati kitap ve güzel yazıların okunduğu, satranç ve tavlanın oynandığı, şiir ve edebiyat sohbetlerinin yapıldığı kahvehaneler ve kahve kültürü dönemin sosyal hayatına damgasını vurmuş, saray mutfağında ve evlerde yerini alan kahve, çok miktarda tüketilmeye başlandı. Çiğ kahve çekirdekleri tavalarda kavrulduktan sonra dibeklerde dövülerek cezvelerde pişirilmek suretiyle içiliyor ve en itibarlı dostlara büyük bir özenle ikram ediliyordu. Kısa sürede, gerek İstanbul'a yolu düşen tüccarlar ve seyyahlar gerekse Osmanlı elçileri sayesinde Türk Kahvesinin lezzeti ve ünü önce Avrupa'yı oradan da tüm dünyayı sardı.

2013 yılında Türk kahvesi kültürü ve geleneği, UNESCO'nun Somut olmayan kültürel miras listesinde yerini aldı.


YORUMLAR

  • 0 Yorum