SAHİL İNSANI...

Hayri Yenialp
ABONE OL

Ufuk çizgisinde belli belirsiz raks eden siluetler, kendini insanlar içinde kaybetmişlere heyecan ve umut aşılarlar. Uzaklarda ne olduğu tam olarak bilinmeyen bu yansımalar, bakan her gözde farklı bir dilde vucuda gelir. Umutsuz, sıkılmış, heyecan arayan ve yahut dinginliğin kıyılarında gezmeye aç herkes için o engin maviliğin son noktasındaki bellirsizlik, ruh dünyamızın derinliklerinde kapalı kalmış mahzenlerin kilitlerini açıverir. Turkuaz rengi bu bereketli sulara yataklık eden Akdeniz çanağında ufuğu izleyen insanlar, tarih boyunca  kimi zaman acının kimi zaman umudun habercilerini gözlediler.  Derin maviliğin yön verdiği iklim bu coğrafyanın insanlarının  karakterine şekil verdi. Yaratıcının ilhamıyla o doyurdu, o ısıttı, o ıslattı, o yıktı, ve yeri geldi o öldürdü.






Bütün bunların şekil verdiği şehrin kıyısında, çakıl taşlarıyla oynayan yaşlı adam şöyle dedi; Ömür cizgimin başında olduğum o günlerde yine burada bu çakıl taşlarıyla geleceğimi hayal dünyamda inşaa etmiştim. Şimdi aynı yerde yaşadığım hayatın muhasebesini bu çakıl taşlarıyla yapıyorum. Sahilin bekçisi olmak, denizle hemhal olmak ve yahut maviliğe kök salmak bizim vazgeçilmezimiz. O zaman deniz gönlümüzde hükmünü sürsün.... Bu toprağın insanlarına tercuman olan o yaşlı adamın dilindekiler denizin bize yaşattıklarını özetliyor...