Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu: 'Biz isteriz ki bu müjdeler, toplumun her kesiminin kanayan yarasına merhem olsun'

ABONE OL

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, yeni anayasa teklifiyle ilgili olarak "1921 Anayasası'nın ruhu, ruh çağırmakla gelmez. Ciddi bir zihniyet değişikliğiyle ve bu ruhtan aldığımız ilhamla geleceğe emin adımlarla yürüyebiliriz" dedi.

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, gündemde yer alan konulara ilişkin olarak partisinin genel merkezinde değerlendirmelerde bulundu.

Milli Gazete'nin aktardığına göre, sözlerinin başında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yeni anayasa teklifini değerlendiren Karamollaoğlu, "Anayasa elbette önemli bir konu ama bu değişikliği gerçekleştirecek gücü olmayan iktidarın, bunu bir numaralı gündem haline getirmesi; gündemi değiştirme çabalarından ibarettir. İktidar problemleri çözmek yerine bir algı oluşturmak istiyor" dedi.

"Yeni anayasa için 1921 ruhu ortaya konacaksa 1. Meclis'in ruhu tekrar hayata geçirilmelidir. Birinci Meclis ruhu farklılıkların düşmanlık sebebi sayılmadığı, ülke menfaatlerinin siyasi menfaatlerden üstün tutulduğu ve tam bağımsızlık yolunda emin adımlarla yürümenin ruhudur" ifadesini kullanan Karamollaoğlu, şöyle devam etti:

"1921 Anayasası'nın ruhu, ruh çağırmakla gelmez. Ciddi bir zihniyet değişikliğiyle ve bu ruhtan aldığımız ilhamla geleceğe emin adımlarla yürüyebiliriz. Hakikaten milletimizin artık birileri tarafından oyalanmaya değil, güzel haberler almaya ihtiyacı var. Umut ediyoruz ki Sayın Erdoğan, milletin beklentilerine denk düşecek ve insanımıza bir nebze de olsa nefes aldıracak müjdeleri kamuoyuna açıklayacaktır. 
'İstiyoruz ki bu çarpık adalet anlayışına son verilsin'
Bizim Saadet Partisi olarak bu konuda hiçbir kompleksimiz yoktur. Milletin hayrına olacak ve yüzlerin gülmesine vesile olacak her adımı destekleyeceğimizi ifade etmek istiyorum. İstiyoruz ki son zamanlarda umutsuzluğa, karamsarlığa, ekonomik sıkıntılara gark olmuş milletimize son günlerde ihtiyaç duyduğu güzel haberler verilsin. İstiyoruz ki toplumumuzda kısır çekişmelere neden olan, insanımızı yoran, bıktıran kutuplaşmalara artık bir son verilsin. İstiyoruz ki her gün bir başka kesimin ve yüz binlerce insanın mağdur edildiği, KHK'larla insanların sorgusuz sualsiz işinden atıldığı bu çarpık adalet anlayışına son verilsin.
'Biz isteriz ki bu müjdeler, toplumun her kesiminin kanayan yarasına merhem olsun'
Milletimize hukukun üstünlüğünü esas alan düzenlemelerin müjdesi verilsin. Biz isteriz ki bu müjdeler, toplumun her bir kesiminin kanayan yarasına merhem olsun. Biz isteriz ki işsizliği azaltacak, istihdamı artıracak müjdeler olsun. Biz isteriz ki hayat pahalılığı ile mücadele etmekte zorlanan emeklilerimize ve açlık sınırının dahi altında bir ücretle evini geçindirmeye çalışan milyonlarca asgari ücretli vatandaşlarımıza, toplu sözleşme dönemlerinde esirgenen zamlara dair müjdeler olsun."
'Ay'a kendilerine en yakın isimlerinden birisini gönderirler herhalde'
Karamollaoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Türkiye'nin Milli Uzay Programı'nda yaptığı açıklamaları da değerlendirdi. "Türkiye'nin teknolojide, yapay zekada birtakım çalışmalar yapmasını doğru buluyorum. İnsanımız açlıktan sıkıntı çekerken, esnafımız çiftçimiz problemlerin içinde boğulurken uzaya gitmek ancak bunların işi olurdu. İyi bir şey, inşallah başarırlar" diyen Karamollaoğlu, şöyle devam etti:

"Bu uzaya giden aracı kim uzaya gönderecek? Bu aracın ne kadarı yerli. Kaç paraya mal oluyor bu? Üretime dönük yatırım yapılmış olsaydı kaç kişi iş bulurdu. Hakikaten düşünmeye başladığımız zaman tamam da.
Torpil bugünkü iktidarın gündeminde. En yakın isimlerden birisini gönderirler herhalde. Akraba birisi olursa Ay'a ilk basan adam olur. Ay'a adam mı göndermeyi düşünüyorlar? Çünkü adam gönderecek sistemi şu anda yapabileceklerini zannetmiyorum. Ay'a cihaz indirecekler herhalde."