Mısır piramitlerinin sırrı

ABONE OL

Mısır piramitlerinden en önemlisi olan Giza Keops Piramidi dünyanın yedi harikasından biri olarak günümüze kadar ayakta kalmayı başarabilen önemli yapıtlardan birisidir.

Piramit şeklinde olan sadece Mısır'a özgü olmayarak dünyanın başka yerlerinde de inşa edilmiş örnekleri bulunan piramitler daha çok Mısır'da belli bir bölgede görülmesi nedeniyle Mısır Piramitleri olarak adlandırılmaktadır. Dünyada önemli bir şekilde yer alan piramitlerden bazıları;

Keops Piramidi (145,75 metre)

Sakkara Piramidi (63,17 metre)

Kefren Piramidi (143,56 metre)

Dahahur Bent Piramidi (104,85 m)

Sakkara Pepi II P. (52,555 metre)

Dohan Tapınağı (Çin Halk Cumhuriyeti)

Maldum Snefru Piramidi (93,26 m)

Mikerinos Piramidi(66,5 metre)

Dahahur Snefru P. (103,95 metre)

Teotehuacan (Meksika)

Tiahuanaco (Bolivya)

Uxmal Tapınağı (Meksika)

Piramit Nedir?

Piramit taban kısmı kare şeklinde olan ve köşeleri tepedeki bir noktada birleşmesiyle oluşan kübik geometrik bir şekildir. Dört eşit büyüklükte olan üçgen yüzeyi yere sabit olarak duran piramitler inşa edilmeleri ve mühendislik açısından son derece ilginç bir yapı olmasıyla dikkatleri çekmektedir.

Piramitlerin Tarihçesi Nedir?

Mısır döneminde Firavun'un mumyası ile onun sahip olduğu değerli hazinelerinin döneme ait sanat eserlerinin saklanması için yapıldığı belirtilen piramitler; bugüne kadar hiçbir bölümünde herhangi bir mumya ya da hazine bulunmamıştır. Dünyanın ilk inşa edilmiş olan Piramidi Sakkara'da olan ve yapımı M.Ö 2620 yılında tamamlanan ve örnekleri arasında basamakları olan piramitlerden bir çoğu tamamlanmamış veya yapım aşamasında yıkılması suretiyle yok olmuştur. Bunun ilk örneklerinden olan M.Ö 2570 yılında bulunan Meidum Piramidi sekizinci basamak yapılmak istenmesi durumunda yıkılması ile yok olmuştur.

piramitlerin bu şekilde inşa edilirken yıkılmasından ders alınması sonrasında yüksek piramitler yapabilmek için tabanı mümkün bir şekilde geniş tutmak ve eşkenar bir geometri kullanmak gerekli olduğunu o dönemlerde düşünmüşlerdir. Nil nehri yakınlarında bulunan Dahahur bölgesinde olan M.Ö 2570 yılında inşasına başlanan Bent Piramidi üçte ikilik bölümü tamamlanması sonrasında daha önceki tecrübeleri dikkat edilerek eğim açısı düşürülmüş ve yükseltilmesi sağlanmıştır. Bu uygulama ile M.Ö 2565 yılında başarıyla tamamlanmış olan Bent piramidi çok daha önemli bir yapıya kavuşurken eşsiz bir görünümde sağlamıştır. Bu tarihten sonra yapılan piramitler daha küçük sabit açılarla yükseltilmesi sonrası inşa edilmiştir.
 

Piramitleri Kim İnşa Etmiştir?

Mısırlı köleler tarafından yapıldığı söylentileri yanı sıra 1990 yılında bir turistin binmiş oldu atın ayağı bir çukura düşmüş ve bu çukur gizemli bir mahzene açılmıştır. Burası piramit yapımında çalışan işçilerin ustabaşı olan kişilerin mezarı olarak belirlenmiştir. Kubbeli mezar olarak verilmiş olan bu mekan duvarları işlemeli ve ihtişamlı bir görünüşe sahiptir. Böyle güzel bir mezarın işçi sınıfında birisine yapılması çalışanların köle olmadığını belirtisi olarak açıklanmıştır. İşçileri gündüzleri çalışan ve geceleri buradaki köylerde bulunan evlerine giden kişiler olarak ifade ediliyor. Daha sonrası yapılan kazılarda 250 den fazla farklı mezar daha bulunmuştur.

İnşaat yapımında çalışan herkes için mezar yapıldığı ve bölgedeki kazılarda mezarların girişlerinde işçilere ait olan hiyeroglif yazılar bulunmasıyla ortaya çıkmıştır. Bu yazılar içerisine mezar inşaatı denetçisi mezar inşaat yöneticisi adlarında ibareler bulunmaktadır. Ayrıca bu mezarlar içerisinde işçilerin minyatür heykelleri ve sanat eserleri de yer almaktadır. Yaklaşık olarak 200 bin işçinin çalışmış olduğu ve iskeletler incelendiğinde omurgaların inanılmaz bir yüke maruz kaldığı ortaya çıkmıştır.

Aşırı yük taşımaktan omurgada tahribatlar oluşmuş; bu özverili çalışan işçilerin bu bölgedeki şehirlerde yaşadığı belirtilmiştir. Yapılan kazı içerisinde çömlekler, fırınlar, evler ve daha birçok tarihi eser, ekmek ve yiyeceklerin hazırlandığı detaylar; o dönem hakkında fikirler vermiştir. Gize piramitleri için 15 milyondan fazla kireç taşı kullanılmıştır. Bu taşlarda piramitlerden 300 metre uzaklıkta bulunan bir taş ocağından çıkartılmıştır. Taş ocağı açık kalmış olan taş miktarları Piramitlerde kullanılanlara eşit değerde olduğu belirtilmiştir. Piramitlerin yapımında kullanılan kireç taşı ve kil karışımlar çamurla sıvanmıştır. Bu yöntem daha dayanıklı ve sert bir yapı oluşturmasına imkan tanımıştır. Taş ocağı bulunması sonrasında içinde rampanın birçok enkazı yer almaktadır.

1954 yılında ise Keops piramidinin Güney kısmında bir kubbe bulunmuş ve kalıntılar incelendiği zaman burada bir geminin yatmakta olduğu anlaşılmıştır. Mısır Firavunu Keops'un gemisi olan bu gemi 10 sene sonrasında yoğun çalışmalar ürünü olarak tüm parçaları birleştirmek suretiyle sergilenmeye başlamıştır. 300 bin kişinin ziyaret ettiği tamamı sedir ağacına yapılmış olan eski gemiler gururla sergilenmektedir. Daha sonrasında piramitler için yapılmış kardeş gemi daha bulunmuşsa da tarihi değerinin yok olmaması için bulunduğu odadan çıkarılmamıştır.

Firavunların mumyalanmış bedenleri mağaralar içerisindeki mezarlıklarda bulunmuştur. 40 kadar mumyanın yüzlerinin hala seçilebilir olması o dönemlerde ilginç tekniklerle yapıldığını göstermektedir. Yeniden dirilişe inanan insanların o dönemde mutlaka mumyalama işleminin yapılmasının sağlamışlardır. Mağaraların duvarlarında mezarlıklarda bulunan hiyerogliflerden bu işlemlerin nasıl yapıldığı anlaşılmıştır. Yalnızca karın bölgesinde bir elin girebileceği kadar kısmına açılmış olan kesikten bütün organlar çıkarılması ve içinin yağlarla veya baharatlarla sıvanması şeklinde doldurulması görülmektedir. Dirildikten sonra bedenleri ihtiyaçları olacağını düşünen o dönemdeki insanlar daha iyi korunacak şekilde mumyalama yapılıyordu. Çok pahalı olan mumyalama uygulaması daha çok zenginlere yapılırken yoksul insanlar toplu mezarlarda görülmekteydi.

Piramitlerin İnşa Edilmesi Nasıl Olmuştur?

Gize piramitleri en önemli inşa edilen piramitler arasında yer alır. Kefren, Mikerinos ve Keops adlı üç piramitten oluşur. Gize platosunda bulunmuş olan piramitlerin en büyüğü ise Keops Piramididir. 20 yıl içerisinde 150 metre yüksekliğe kadar kaldırılan ve her biri 2,5 ton ağırlığında 2 milyon 300 bin adet kireç taşı kullanılarak inşaatı yapılmıştır. Keops piramidinin toplam ağırlığı 5,5 milyon ton olan bu taşlarda dizilebilmesi iki buçuk dakikada bir taşın yerine oturtulmuş olması gerekmekteydi. Günümüzde bu piramitlerin bu şekilde nasıl inşa edildiği hala gizemini koruyor. Hayranlık verici bir yapıya sahip olan piramitler taşlara suskunluğunu bırakmıştır. Basit hataların dahi olmadığı ve düzgün bir şekilde yerleştirilen ve 4500 yıl önce inşa edilmiş olan Piramitlerde Tepe noktası oldukça kusursuz bir şekilde yapılmıştır. Milyonlarca taşın 140 metreyi aşan yüksekliğe kaldırılabilmiş olması hayret vericidir.

Bunun yapılabilmesi için rampalar kullanılmış ve bloklar bu şekilde yerleştirilmiştir. Rampa piramit hacminin yüzde 65 in tamamlanması sonrasında 43 metre yüksekliğe ulaşarak bu noktalardan sonrasında ne kadar etkili olduğu tartışmalı olarak yer almıştır. Piramidin tamamını bu rampa vasıtası ile yapmak için 43 metreden 140 metre ulaşmak gerekliliği toplam hacmini iki katı kadar daha taşa gerek duyulacaktır. Bu yüzden seviyesini sonrasındaki piramidin inşasına içeriden devam edilmiştir

Piramidin ilk inşaatı Kral odası inşaatı olarak yer almış Kral odası piramit tabanından 143 metre yükseklikte bulunmakta içerisinde ortalama açılmış olan hava kanallarının bulunması ve tabanında 60 tonu aşmış olan düz bloklar kullanılması açısından oldukça önemlidir. 15 ton olan taşlar nasıl taşındığı kralın odasına giden geniş yolda hareket edildiği merak konusudur. Terazi mekanizması sayesinde blokların istenilen yüksekliğe kadar kaldırılabileceği düşünülmektedir. Taşlar istenilen teknikte kaldırıldıktan sonrasında 10 kişilik gruplar halinde kişilerin piramidin kenarlarında tünel içerisinde çekilmesi sağlanmış köşe dönülmesi ayrılığa çıktığında terazi sistemiyle kaldırılması ile önem verilmiştir. Diğer yöne gidecek olan ray üzerine oturtulmuş ve 10 kişilik grup tarafından gereken yere kadar çekilerek götürülmüştür. Piramit yüzeyleri basamaklı bir yapıda önceleri bulunmuyordu. Keops Piramidi 45 asırlık var olma süresi sonrasında 10 metre kadar yıpranma ve aşınma göstermiştir. Yüzeyin üçgen şeklinde bulunan basamak araları özel bir kireçli çamur ile kaplanması sonrası doldurulmuş ve parlak pürüzsüz bir görünüm almıştır. Son 20 sene içerisinde piramitler geçtiğimiz 400 seneden daha fazlasını da hasar görmüştür. Güneş ışınları ve iklim şartları piramitlerin varlığını her geçen gün tehdit edici boyutlara ulaştırılmıştır.

Piramitlerde Oluşan Gizem Nedir?

İngiliz matematikçilerden olan ve astronomist John Taylor bir takım çalışmalar yaparak bazı sonuçlar elde etmiştir. Keops piramidinin taban alan kısmında dünyayı yataydan ikiye bölünmesiyle ortaya çıkan kesit alanı gibi düşünülmesi ile piramidin tabanı dünyanın yarıçapı üzerine oturtulmuş olursa yüksekliği tam olarak Kutup noktasına denk gelirdi. Burada kusursuz bir oran mevcuttur diye belirtmiştir.

Keops Piramidi taban çevresi yüksekliğinin iki katına bölünmesiyle Pi sayısı elde edilmektedir. Kefren ve Keops piramitleri Batı- Doğu ve güney- kuzey sınırlarını öyle kusursuz bir şekilde yerleştirilmiştir ki günün koşulları göz önünde tutulursa hayret verici bir durum olarak yer almaktadır.

Keops piramidinin üçgen şeklinde olan dört yüzeyinin toplam alanı ise piramit yüksekliğinin karesine eşit olduğu belirtilmiştir.

Keops piramidinin yüksekliğinin 1 milyarla çarpılması sonrasında tam olarak Dünya ile Güneş arasında bulunan mesafe ortaya çıkmaktadır.

Piramitler bir güneş saati olarak işlev görmüşler ve piramitlerin Ekim ayı ortasında ve Mart ayının başlangıç kısmında yere düşürdüğü gölgeler mevsimleri ve yılın uzunluğunu gösterdiğini belirtilmiştir.

Keops Piramidi ile dünyanın merkezi arasında bulunan mesafe Kuzey kutbuyla arasında olan mesafeye eşit miktardadır.

Bilimsel bir şekilde kanıtlanmayan bazı söylentiler ise şunlardır:

Piramitler üzerinden geçmiş bulunan meridyen karaları ve denizleri iki eşit parçaya böldüğü belirtilmektedir.

Piramidin hangi firavun adına yapıldıysa kralın odasına yılda iki kez güneş girmektedir. Bu gün ışınları kralın doğduğu ve öldüğü günleri belirten zamanlarda ortaya çıkmaktadır.

Piramidin içerisinde bulunurken ve radar gibi bazı aletlerin çalışmadığı belirtilmiştir.

Piramit içerisinde bırakılan kirli suyun birkaç gün içerisinde arınmış olduğu görülmektedir.
Piramit içerisine bırakılan süt birkaç gün bozulmadan kalırken daha fazla kalması sağlandığında yoğurt haline gelmektedir.

Açık bir şekilde bulunan bir yara piramit içerisinde daha hızlı bir şekilde iyileşmektedir.

Gize platosuna geçmiş olan boylam denizlerle karaları iki eşit parçaya bölmektedir.

Piramidin iç kısmı kışın sıcak yazın serin olmaktadır.