DEM Parti İmralı heyetinden MHP'ye ziyaret: Pervin Buldan'ın "barış yasası" önerisine Bahçeli'den destek: Her cümlesine imzamı atıyorum

ABONE OL

DEM Parti İmralı heyeti üyeleri Pervin Buldan, Mithat Sancar ve Faik Özgür Erol, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'yi saat 14.00'te Meclis'te ziyaret etti. Bahçeli'nin makamında yapılan görüşme basına kapalı şekilde gerçekleşti.

Görüşme sonrası açıklama yapan, Buldan, Devlet Bahçeli ve heyetine teşekkür ederek, çok verimli bir görüşme gerçekleştirdiklerini ifade etti.
2 Aralık tarihinde İmralı'da yaptıkları görüşme ve daha sonrasında yaşanan tartışmalara dair Bahçeli ve heyetini bilgilendirdiklerini belirten Buldan, şöyle devam etti;
Sürecin geldiği aşamaları konuştuk; bundan sonra yapılması gerekenler konusunda da istişarelerde, görüş alışverişinde bulunduk. Çok önemli, çok kıymetli ve çok değerli bir görüşme oldu, bunu ifade etmek isterim. Sürecin geldiği aşama itibarıyla yeni bir zemin üzerinde ya da yeni bir aşama üzerinde ilerlemek gerektiğini düşünüyoruz. İkinci aşamaya geçtiğimizi söylemek gerekiyor. İkinci aşamada da yasal, hukuki bir zemine ve yasal bir düzenlemeye ihtiyaç var. Bu yasal düzenleme elbette ki bir barış yasası olmalıdır; bunu özellikle ifade etmek istiyoruz.
Şimdi bundan sonra hem komisyonun hem siyasi partilerin yapacağı çalışmalar bu düzeyde önemli olacaktır. O yüzden biz de kendi görüşlerimizi Sayın Bahçeli’ye aktardık. Yasaya dair beklentilerimizi belirttik ve kendilerinin katkılarını istedik. Zaten Sayın Bahçeli’nin sürecin başından beri çok kıymetli katkıları oldu, bundan sonra da olacağına yürekten inanıyoruz. Bu noktada kendisine ve heyetine bir kez daha teşekkür ediyoruz.

"Her cümlesine imzamı atıyorum"
MHP Genel Başkanı Bahçeli ise, "Pervin Hanım her konuyu açıklıkla ifade ettiler. Her cümlesine imzamı atıyorum." ifadelerini kullandı.

İlk durak DEVA Partisi'ydi
DEM Parti İmralı heyeti, bugün önce DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan'ı ziyaret etmişti. Görüşme sonrası ortak basın toplantısında konuşan Babacan, "Sayın Cumhurbaşkanı'nın bu süreçle ilgili yeterli iletişimi ve yeterli aydınlatmayı yapmıyor. Sayın Erdoğan'dan bu konuda daha çok iletişim ve toplumu aydınlatma katkısı bekliyoruz" demişti. Heyette yer alan Buldan ve Sancar da süreçte önemli aşama kaydedildiğini ve sırada yasal düzenlemeler olduğunu vurgulamıştı.

Tuncer Bakırhan "Sürecin altyapısını oluşturacak yasalar çıkmalı" açıklaması yapmıştı
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, İmralı heyetinin DEVA Partisi lideri Babacan ve MHP lideri Bahçeli'ye gerçekleştireceği ziyaretin öncesinde dikkati çeken açıklamalarda bulunmuş, Meclis komisyonunun son aşamaya geldiğini söyleyerek, "Örgüt de zaten 5-6 adım atarak mevcut çağrıya nasıl yaklaştığını ortaya koydu. Şu anda yapılacak tek şey, partilerin raporlarını toplayıp gerçekten kapsayıcı, onurlu bir dönüşü sağlayan ve bir daha silahın, çatışmanın olmayacağı bir sürecin altyapısını oluşturacak yasaların çıkmasını sağlamak. Yani onurlu bir dönüş sağlamak gerekiyor" demişti. Bakırhan, ana muhalefet partisi CHP'nin süreçle ilgili sorumluluğu olduğunu belirttiği açıklamalarında, MHP liderinin süreci başlatan çıkışını da "devrim" olarak nitelemişti. "Türkiye, Suriye’de kesinlikle kapsayıcı olmalı" diyen Bakırhan, "Türkiye’de yaşayan Kürtler olarak diyoruz ki: 'Bizim akrabalarımız, kardeşlerimiz, aynı aşiretimiz…' Aradan bir çizgi geçmiş; bir kardeş burada, diğeri orada kalmış. Onların hakkını savunmak da senin görevin olmalı diyoruz. Bu görevi Türkiye üstlensin" mesajını vermişti.

MHP'li Yıldız raporlarını sunmuştu
MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız, önceki gün hazırladıkları raporu Meclis'e sunmuştu. Rapor hakkında bilgi veren Yıldız, yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullanmıştı:
"Raporumuz 120 sayfadan oluşuyor. Daha çok siyasi değerlendirmeler var, sonunda hukuken yapılacaklar var. Hukuken yapılacaklar şarta bağlı. Örgütün tamamen dağıtılması, silahların teslim edilmesi ve bu hususun da güvenlik güçleri tarafından tespit ve ilan edilmesine bağlı. Türk Ceza Kanunu'nun 221. maddesi belli, suça karışmamış olanların gelip teslim olmaları halinde ceza görmeyecekleri ancak herhangi bir cezaya muhatap olmama manasında değil bu. Tamamen beraat şeklinde anlaşılmaması gerekir, denetimli serbestlik süresinde tahliye olacaklardır."